İsmet Özel, Dibace


Oradaydık hepimiz,müheyya bekliyorduk salaştı mukadderat,bozulmuş bir nışandı gebe rüzgar,ihanete uğramış deniz,kerrat cetveli dünyaya sokunmuştuk,dünya hamdı külsüzdü ocak,tellal çarşısız ağzımız noksandı. Rımbaud'nun haberi yoktu Menelik'ten Nijinski delirmemişti Mahler'in beş yaşındaki kızı ölmemisti daha nehre Haşim annesiyle karanlık geceler bazı çıkardı zonklardı öpülmek için kavlamış dudaklarımız bekliyorduk;alnımızın çatında hepimizin bir çarpı. Kopmamış birer çığlık diyesilerdi bıze verilmemiş birer söz daha hıç çıkılmamış birer iskeleydi bedenlerimiz alnımız birer sayıltı azalarımız yerli yerine çakılmamıştı bir çift göz,bır yumruk yürek arasında darma dumandık küşümle kapanırdı yüzümüz çünkü kazınmıştı oraya yekten başkalarına ait bir çarpı. Yaşamak çarpısı derlerdi buna,yaşamak çarpıntısı. Ne acelemiz vardı? Kime kavuşacaktık? Yokuşu göze almak mı? Niçin? Bir geçit nereye açılmak için gerekti bize? Susmak bilmiyordu tepemizde ses,saklı ve açık: Tamamla çabuk! Çabuk bitir! Hadisene! Sese bühtan etmedi aramızdan hiçbiri değil mi ki hepimizin işaretli ve yarım dünyaya sarkık

Yorumlar